Osman Kavala’nın Davaların Birleştirilmesiyle İlgili Beyanı - 21 Mayıs 2021

Farklı eylemlerle ilgili davaların birleştirilmesi, fiile odaklanmayı engellediği için siyasi davalarda algı yaratmak için kullanılmaya elverişli bir yöntemdir.

Sunduğumuz deliller arasında bulunan benim de imzacısı olduğum Haziran 2009 tarihli Express dergisinde yayınlanan Ergenekon davasındaki hukuksuzlukları eleştiren yazıda, davanın genişlemesinin yargılama konusundaki şüpheleri artırdığı, gittikçe büyüyen çok sanıklı, çok eylemli davalarla adil bir sonuca ulaşılamadığı vurgulanmıştı.

Gene dosyada bulunan 26 Eylül 2012’de Radikal gazetesinde yayınlanan Balyoz davası kararlarını eleştirdiğim yazıda kumpas kavramına değinmiş, siyasi davalarda istenilen genişlikte suçlamalar yapabilmek için bu kavramın elverişli bir araç olduğunu ifade etmiştim. Bu suçlama yöntemiyle, amaç birliği gerekçesi kullanılarak birbirleriyle ilişkisi olmayan insanların suç ortaklığı içinde oldukları iddia edilebilmektedir.

Bilindiği gibi, Gülen örgütlenmesiyle ilişkili olan emniyet ve yargı mensupları bu yöntemi kullanarak birbirlerini tanımayan insanların hükümeti devirmek için gizli örgüt kurduklarını iddia etmişlerdi.

Mahkemenize sunulmuş olan Gezi iddianamesinde de hiçbir delile dayandırılmadan benim ve diğer suçlananların hükümeti devirmek amaçlı gizli bir yapılanma içinde olduğumuz iddia edilmişti. Çarşı davası ile birleştirme, sözünü ettiğim siyasi amaçlarla yapılan bu suçlama yönteminin daha çarpıcı bir örneğini teşkil edecektir.

Gezi iddianamesi zaten FETÖ üyeliğinden suçlananların hazırlamış olduğu kurgu üzerine bina edilmişti. İddianamenin ekinde bulunan, şu anda cezaevinde olan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı tarafından Emniyet Müdürlüğü’ne yollanan Analiz Raporu başlıklı 14 Haziran 2013 tarihli yazıda, hiçbir somut delile dayandırılmadan, birtakım şaibeli yayınlar kullanılarak Gezi protestolarının “planlı bir senaryonun ürünü” olduğu, benim George Soros ile birlikte bu planı tasarladığım, olayların organizatöre ve finansörü olduğum, benim direktiflerim doğrultusunda Beşiktaş (Çarşı), Fenerbahçe takımlarının taraftar gruplarının ve sol terör örgütleri ve yandaşlarının eylemlere çekilmeye çalışıldığı iddia edilmişti.

Davaların birleştirilmesi; bundan 8 yıl önce algı yaratmak amacıyla hazırlanmış ancak yasalara uygun biçimde çalışan mahkemelerin verdiği beraat kararlarıyla inandırıcılığını kaybetmiş bu senaryoyu canlandırma teşebbüsü olacaktır.

Osman Kavala